- bir araya toplamak
- v. huddle together, huddle
Turkish-English dictionary. 2013.
Turkish-English dictionary. 2013.
bir araya getirmek — toplamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
toplamak — i 1) Bir araya getirmek Şairin bütün eserlerini, bütün hatıralarını toplayacak. O. S. Orhon 2) nsz Devşirmek Kırlardan çiçek topladık. 3) Devşirip kaldırmak Sofrayı toplamak. Yatakları toplamak. 4) Dağınıklıktan kurtarmak Bu odayı biraz toplamak… … Çağatay Osmanlı Sözlük
derleyip toplamak (veya toparlamak) — dağınık olan şeyleri bir araya getirip düzenlemek, düzene sokmak Söylediklerini derleyip toparlamak, bir sonuca varmak işi okuyucusuna düşüyor. N. Cumalı Selim çekinerek girdi. Filiz dikişini derleyip topladı, yer gösterdi. O. Rifat … Çağatay Osmanlı Sözlük
bilgi toplamak — değişik yer ve kaynaklardan sağlanan bilgileri bir araya getirmek Sormuş, soruşturmuş, ailesi ve çevresine ilişkin bir sürü bilgi toplamıştı. A. İlhan … Çağatay Osmanlı Sözlük
cesaretini toplamak — kendine güven duygusunu, yürekliliğini ve atılganlığını bir araya getirmek Bir gün bütün cesaretini toplayıp beyefendiye gider. F. R. Atay … Çağatay Osmanlı Sözlük
parti vermek — bir şeyi kutlamak veya eğlenmek için birçok kimseyi bir araya toplamak Unuttun mu, geçen sonbahar orada bir parti vermiştiniz, ben de vardım. N. Eray … Çağatay Osmanlı Sözlük
İCMAR — Bir araya toplamak. * Süratle yürümek. * Atın sıçrayarak yürümesi. * Bir şeyin umumi olması. Ateşe öd ağacı koymak. * Bir şeyi buhurlamak. Tahmini hesab yapmak. * Yeni ayın görünmesi … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
fotomontaj — is., Fr. photomontage Bir konu üzerindeki eksik bölümleri tamamlamak veya daha çok konuyu bir araya toplamak için birkaç fotoğrafın birleştirilmesi … Çağatay Osmanlı Sözlük
ti — is., ask. Bir tören sırasında, askerleri bir araya toplamak, törenin başladığını bildirmek vb. amaçlarla çalınan borazanın çıkardığı tiz ses Birleşik Sözler ti borusu ti işareti Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller tiye almak … Çağatay Osmanlı Sözlük
İCMAL — Hülâsa etmek. Kısaltmak, bir araya toplamak. Kısa anlatmak. Biriktirmek. * Uzun bir hesaptan çıkarılan hülâsa, netice … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
cemetmek — toplamak; bir araya getirmek … Hukuk Sözlüğü